Öz Yaşam Öyküm

Birçok kişi gibi ben de hala “ben kimim?” sorusunun cevabını arasam da, bugünkü kimliğimi oluşturan kısa öz yaşam öyküm şu şekilde:

 

1964 Ejderha yılında, İstanbul’da dünyaya geldikten sonra, tüm öğretim hayatımı İstanbul’da tamamlayarak, Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldum. Birkaç kısa iş deneyimi ve askerlikten sonra Türkiye’nin en büyük özel bankalarından biri olan Akbank’ın Bilgi Teknolojileri bölümünde çalışmaya başladım ve emekliliğim gelene kadar mesleğime burada devam ettim.

 

Mesleğimi çok severek çalışırken, bir taraftan da insanın ruh, zihin, beden boyutlarını anlama isteğimden kendimi alamıyordum. Bu alanlardaki araştırmalarıma devam ettikçe ve bilgimi artırdıkça, insanın ruhu, zihni ve bedeni hakkında bilinen şeylerin, bilinmeyenler yanında çok küçük bir parça olduğunu kavradım. İnsanın sadece bedenden ibaret olmadığının, tüm boyutlara bakmanın ve bütünsel bakışı yakalamanın daha değerli olduğu fikri bende iyiden iyiye yerleşti. Sadece bedeni bilmenin yeterli olmadığı gibi, sadece ruhsal boyutu tanımak veya sadece zihni anlamak da yeterli değildi. Çünkü insan dediğimiz varlık tüm bu boyutların toplamıydı.

 

Her şeyden önce kendimi tanımanın, insanı bütünsel olarak anlama yolunda ilk adım olacağının farkındalığıyla, (bilinçli olarak seçtiğimi sanıyordum :), fakat daha çok içsel kararlılık sayesinde olmuş) karşıma çıkan eğitimlere katılarak kendi yolculuğuma başladım. Öncesinde tesadüf veya şans dediğim konuları aslında içsel arzuyla ve farklı evrensel etkilerle hayatımızda gerçekleştirebildiğimizi (bazı koşullara bağlı olarak) bu yolda ilerledikçe daha iyi anladım.

 

Batı sisteminde yer alan ve zihne dayalı “anlama” kavramının, doğu sistemindeki kalbe dayalı “bilme” kavramı ile birleştiğinde “idrak” eyleminin ortaya çıktığını ve ancak o zaman sahip olduğumuz bilginin gerçekten içselleştiğinin ve bir parçamız haline geldiğinin farkına vardım.

 

Vardığım bu sonuç beni Doğu ve Batı bilimlerinin birleşimine götürmeye başladı ve 2005 yılından günümüze kadar birçok eğitim, workshop ve seminere katıldım. Bu tür eğitimlerde, mühendislik eğitimimden kaynaklanan fazla sorgulayıcı yapım, eğitmenleri zaman zaman bezdirmiştir ama benim idrak etme yolumun böyle olduğunu anladıklarında hepimiz rahat etmiş olduk :)

 

Kurumsal çalışma hayatım boyunca aldığım sayısız eğitimlerden en önemli diyebileceğim birkaç tanesi İletişim ve Etkili Yaşam (Doğan Cüceloğlu), İşini Yapma İşini Yaşa (Üstün Dökmen), Yönetim ve Stratejik Liderlik (Acar Baltaş), Liderlik (Sinan Yaman), Geliştiren ve Stratejik Liderlik (MCT), Karar Verme ve Problem Çözme (Rota), Y-Generation (Jean M. Twenge-San Diego Üniversitesi Psikoloji Profesörü) eğitimleridir. 

 

Bunlara ek olarak batı formasyonu ve doğu felsefesi ile birleştirilmiş eğitimlerle yolum kesişti ve bunlar içinde en önemlileri diyebileceklerim; Psiko Kinesiyoloji (4 modül) ve Yaşam Okulu eğitimleri (7 modül) (Nil Gün-Saim Koç), Matrix ve Kinezyoloji (Dr. Sümer Zeynep Karabey), Labirent (Vernon Frost), Emei Qigong (5 seviye) (Emei Qigong 13. Soy Sahibi Grand Master Fu Wei Zhong), Chinese Astrology-Four Pillars of Destiny, I-Ching, Face Reading (Grand Master Raymond Lo) eğitimleridir.

 

Bir dönem Kuraldışı Eğitim ve Danışmanlık’da, Psiko Kinesiyoloji seminerlerinde eğitim asistanlığı, eğitmenlik ve bireysel danışmanlık yaptım. Emei Qigong 14. Soy Kıdemli öğrenci olarak Seviye-I eğitimleri ve grup dersleri verdim, danışmanlık yaptım. Şu anda, hayatım boyunca aldığım ve hala almaya devam ettiğim tüm eğitim ve bilgilerin entegrasyonu ile yıllar süren kurumsal deneyimlerimi birleştirip, üç bin yıldır geliştirilmekte olan Çin Astrolojisinin tutarlı ve analitik yapısını da kullanarak, hayatın planladıklarınız dışında getirdiği farklı etkileri ortaya çıkartıp bu bilgileri hayat (veya iş) planınıza dahil edeceğiniz Bütünsel Hayat Planlaması danışmanlığını bireysel ve kurumsal olarak yapıyorum.

 

Dünyaya gelmeme ve bugünkü beni ortaya çıkarmama aracı olan aileme, eşim yaşam koçu Berna Esin’e ve üç evladıma; hayatım boyunca beni eğiten eşlerim, dostlarım, rakiplerim, eğitmenlerim ve ustalarıma; bu kişileri ve bilgileri hayatıma gönderene; bunları değerlendirmeyi seçtiğim için de kendime, şükran ve sevgiyle teşekkür ediyorum.

 

 

Kimse, başkalarına benzeyerek bir fark yaratamaz.